28 Eylül 2017 Perşembe

SİDE GEZİ NOTLARI

     Uzun bir aradan sonra nihayet Side gezi notlarımızla sizlerleyiz 😊


     Yaklaşık 14 saatlik yorucu otobüs yolculuğundan sonra Side'ye ulaştığımızdaki yüz ifademizi tahmin etmişsinizdir. 😂 Bu eziyeti çekmemizin sebebi elbette ki uçak fobisi! Fakat söz konusu tatil olunca insan bu eziyete de katlanır hale geliyor. 😁 

  Peki Side'de nerede konakladık, neler yaptık ve nereleri gördük ? 

     Konaklama için Side Resort Hotel'i tercih ettik. Bu tercihimizin en önemli nedeni Side Antik Kenti'ne olan yakınlığı ve yürüme mesafesinde olması. Otel; çalışanlarının tutumu, odaların temizliği gibi birçok konuda bizden tam puan aldı. Denize uzak olması bir sorun olarak görülse de ücretsiz servisleri ile bu duruma çözüm bulmuşlar.  
     Kaldığımız otelin simgesinin nar olması ve gezdiğimiz yerlerde sıklıkla nar simgesini görmemiz bizde bir merak duygusu uyandırdı. Meğer Side nar anlamına geliyormuş! 
Merakımızı giderdikten sonra gezimize Side Antik Kenti ile başladık.
 

  •  SİDE ANTİK KENTİ
Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Side'nin M.Ö 7. yüzyıldan önce kurulduğu söylenmekte. 13. yüzyılda Selçukluların 14. yüzyılda ise Hamitoğulları'nın ve Tekelioğulları’nın egemenliği altına giren Side’ye bu devirlerde bir yerleşim olmamış. Side, 15. yüzyılda kesin olarak Türk topraklarına katılmış. Fakat Selçuklular ve Osmanlılar burada yaşamadıklarından onlara ait eserlere rastlamamız mümkün değil. Antik Tiyatrosu, Apollon Tapınağı, Kent Kapısı, hamamları, müzesi ile ünlü olan Side Antik Kenti'ni gezmek oldukça keyifli. Biz gezmeye müzeden başladık. 

  • Side Müzesi 



Müzede sergilenen eserlerin büyük bir kısmı 1947-1967 yılları arasında Ord. Prof. Dr. Arif Müfid Mansel tarafından Side Antik Kenti'nde yapılan kazılarda çıkarılmış. Roma Devrine ait antik agoranın hamamı 1960-1961 yıllarında restore edilerek müze haline gelmiş. Müzenin bahçesinde sıcakta gezmek zor olsa da eserleri görünce buna değdiğini görüyorsunuz. Müzede silah kabartmaları, yazıtlar, lahitler, heykeller, sütun başlıkları gibi birçok kalıntıya rastlamak mümkün. Bizce müzenin tek eksiği müzeyi tanıtacak rehberlerin olmayışı. Eğer birkaç dil bilen rehberler olsaydı hem biz hem de yabancı turistler daha sağlıklı bilgiler ile gezimize devam edebilirdik. Müzeye giriş ücreti 10 TL olup Müzekart sahiplerine ise ücretsiz. Hal böyleyken büyüleyici bir atmosfere sahip olan bu müzeyi muhakkak görün deriz. 😊




  • Side Antik Tiyatro 

Side Antik Tiyatro yaklaşık 20.000 seyirci alabilecek kapasitede. Fakat onu diğer Roma tiyatrolarından ayıran bir özellik var. Burası dağ yamacına değil, kemerli mekanlar üzerine kurulu. Cavea, orkestra ve scene olmak üzere üç kısımdan oluşan tiyatro Pamfilya tiyatroları içerisinde en büyük ve anıtsal olanı. Gladyatör yarışlarının ve hayvan mücadelelerinin yapıldığı bu tiyatro, Bizans döneminde açık hava kilisesi olarak da kullanılmış. Tiyatroya girdiğimizde bizi yabancı bir turistin operası karşıladı. Sesi gerçekten muhteşemdi! 😊 Buraya geldiğimizde insanların binlerce yıl önce sanata nasıl önem verdiklerini de görmüş olduk. Burayı gezmek isteyen kişilerin rahat kıyafetler giyinmelerini öneririz. Çünkü bu olağanüstü yapıya ulaşmak için biraz yol kat etmeniz gerekli. 😊 Son olarak tiyatroya giriş ücreti 15 TL, Müzekart sahiplerine ise ücretsiz! 

  • Apollon Tapınağı

Apollon Tapınağı, Roma Barışı Dönemi olarak bilinen bir dönemde inşa edilmiş. Adını ışık, güzellik, sanat tanrısı olan Apollon'dan aldığı bilinir. Apollon aynı zamanda Side'nin baş tanrılarından biri. 
M.S. 150 yıllarına dayanan tarihiyle görülmeye değer bir miras. Bu tapınak ile ilgili çok enteresan bir olay yaşadık. Seyahate çıkmadan önce gidilecek yerleri araştırırken burayı gördük. Fakat www.muze.gov.tr adresinde tapınağın tadilat nedeniyle ziyarete kapalı olduğu bilgisi vardı. Aynı zamanda sosyal medyada tapınağı ziyaret eden kişilere rastladık. Bu durum haliyle bizde kafa karışıklığına sebep oldu. 😁 Üç farklı yer ile irtibata geçtik. Kimi kapalı olduğunu kimi de bilgi sahibi olmadığını söyledi. En sonunda Side Müzesi'ni arayarak tapınağın ziyarete açık olduğunu ve ücretsiz ziyaret edilebildiğini öğrendik. 😁 Buram buram tarih kokan Side'de burayı ziyaret edemeyeceğimizi düşünüp çok üzülmüştük. Fakat azmin zaferi diyerek ziyaretimizi gerçekleştirdik! 😂  Gecesi ayrı, gündüzü ayrı deniz kenarına yakın mesafede bulunan Apollon Tapınağı'nı sizler de mutlaka görün. 





  • Manavgat Şelalesi   

Tatilimizin son güzergahı Manavgat Şelalesi oldu. Şelale ilçe merkezine 3 km, il merkezine de yaklaşık 72 km uzaklıkta. Antalya'ya tatile gelenlerin mutlaka uğraması gereken, şehrin gürültüsünden uzak, doğayla iç içe, yorgunluk atabileceğiniz bir yer. Rafting, jeep safari gibi aktivitelere de katılabilirsiniz. Çevredeki mekanlarda yemek yiyebilir, bu eşsiz manzaraya karşı çayınızı veya kahvenizi keyifle yudumlayabilirsiniz. Aynı zamanda kendinize ve sevdiklerinize hatıra hediyelikler alabileceğiniz dükkanlar da mevcut burada. Şelaleye giriş için çok cüzi miktarda bir ücret ödemeniz gerekiyor. Bu ücretin alınmasının sebebi bölgenin temizliği ve bakımının sağlanması. Yine ırmak kenarından kişi başı yaklaşık 10 TL tutarında bot turuna katılabilirsiniz. 1 saat süren bu tur oldukça keyifli. 😊  

Otel tatili yerine tarihi turistik yerleri görelim, ülkemizin güzelliklerini keşfedelim diyenlere Side'yi tavsiye ediyoruz ve asla pişman olmayacaksınız diyoruz! 💕